BASIN ACIKLAMASI

 

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ın 2 terörist tarafından şehit edilmesinin ardından İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde avukatlar da detaylı bir şekilde aranmaya tabi tutulmuş ve bu nedenle de Güvenlik güçleriyle ile avukatlar arasında arbede yaşanmıştı. Bartın Baro Başkanı avukat Ferhat Parlatır da cumartesi günü konu ile ilgili gazetemize açıklamada bulunarak avukatlara yönelik başlatılan uygulamayı kınadı. Parlatır açıklamasında, özetle şunları dile getirdi:
“31 Mart 2015 Pazartesi günü İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan korkunç olaydan duyduğumuz büyük üzüntüye basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşmıştık.  Bu olayın hemen ardından, konunun avukatlarla hiçbir ilgisinin olmamasına rağmen, avukatları hedef alır şekilde geliştirilmesini şiddetle kınıyoruz. Son derece manidar bu algı operasyonun amacının, vatandaşlarımızı avukat güvencesinden mahrum bırakmak olduğunu görüyoruz. Yaşanan süreci yakından takip ediyor avukatları hedef alır şekilde her türlü harekete karşı yasal süreci başlatacağımızı bildiriyoruz.
 
“Adliyeler, avukatların da iş yerleridir”
 
Adliyelerdeki güvenlik açığının sebebi olarak avukatlar gösterilemez; avukatlara potansiyel suçlu muamelesi yapılamaz.  Adliyeler, avukatların da iş yerleridir. Dolayısıyla güvenliğin sağlanmasını bizler de talep ediyoruz. Avukat, hakim ve savcılarla birlikte yargının kurucu unsurudur. Bu itibarla adliyelere girişte hakim ve savcılara hangi tedbirler uygulanıyorsa, avukatlar bunların dışında hiçbir işleme tabi tutulamaz. Avukatlara, meslek itibarını zedeleyici, meslek sırrına zarar veren, baskı ve yıldırma amaçlı hiçbir muamele yapılamaz.
 
“Avukatların aranması yasaya aykırı” 
 
Avukatlık Kanunu 58/1 maddesinde düzenlenen avukatın üst aramasına ilişkin hükümlerin sebebi avukatlara tanınan bir dokunulmazlık zırhı niteliğinde bir ayrıcalık değildir. Yargının savunma makamını temsil eden avukatların hak arama özgürlüğü ve sır saklama yükümlüğü gereğidir. Avukatların adliye binası girişinde güvenlik görevlilerince aranması yasaya aykırıdır. Nitekim Danıştay 8. Dairesi 2010/5626 Esas 2010/6024 Karar sayılı 12.11.2010 tarihli ilamında: Avukatlık Yasası uyarınca ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatların üzerinin aranamayacağı tartışmasız olup, bir suçüstü hali olmadan müvekkili önünde kolluk kuvvetlerince üzeri aranan davacının meslek onurunun zedelendiği açık olduğundan davalı idarenin görevle ilgili olarak gerçekleştirilen bu eylemde hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davacının manevi zararının karşılanmasını gerektiğine ilişkin kararın onanmasına hükmetmiştir.
Adliyelerin güvenlik zaafı, akıl ve hukuk dışı dayatmalarla değil, baro başkanları, başsavcılar ve adalet komisyonu başkanlarının bir araya gelmesiyle oluşacak ortak akılla çözülebilir. Türkiye Barolar Birliği de bu konuda (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) HSYK ve Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunacağı hususu meslektaşlarımıza ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.”