Kadın Hukuku Komisyonu basın açıklaması
Tarih: 4.06.2015| Okunma Sayısı: 2497

 

  
 
 
 
 
 
 ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İMAM NİKAHI İÇİN RESMİ NİKAH ŞARTINI KALDIRAN KARARINA İLİŞKİN BARTIN BAROSU KADIN HUKUKU KOMİSYONU TARAFINDAN YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI

Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği yasal düzenleme mevcut değilken, evlilik birliği için önce resmi nikâhı kıyalım diyen kadınlara 'Bana güvenmiyor musun' denilip imam nikâhı kıyılıyor, resmi nikâh kıyılmıyordu. Dini nikâha göre boşanıldığında ise bu kadınların hiçbir maddi hak talebi olamıyordu. Ayrıca bu kadınların dünyaya getirdiği çocukların soy bağlarında sıkıntı oluyor, çocukların, evlilik birliği içinde doğup doğmadığı, babasının kim olduğunu ispatta sıkıntılar yaşanıyordu.

Anayasa Mahkemesi, 1999 yılında aldığı bir kararda, dini nikâhın ancak resmi nikâhtan sonra yapılabileceği, aksi takdirde Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesinin 5. ve 6. fıkralarında yer aldığı üzere, “resmi nikâh olmadan dini nikâh kıyan imam ile çiftlere 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası” verileceği yönündeki düzenlemeyi, oy birliği ile kabul etmişti. Düzenlemenin kabulünden sonra, resmi nikâhın kıyıldığını görmeden dini nikâh kıyan imam, yasal açıdan sorumlu tutuluyordu.

Ancak aradan geçen 16 yılın sonunda aynı mahkeme, aynı konuda, 4’e karşı 12 oyla aynı maddelerin iptaline kararı vermiştir.

Verilmiş olan iptal kararı, Anayasa’nın, İnkılap Kanunlarının Korunması başlığında düzenlenen 174. maddesinin 4. fıkrasında belirlenen, 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile kabul edilen, “evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına” dair medeni nikâh esası ile aynı Kanunun 110. maddesi hükmüne aykırı olduğu açıktır. Oy çokluğu ile verilen bu kararı benimsemiyor ve karşı çıkıyoruz.

Bu düzenleme ile amaçlanan insan haklarına aykırı töreler, geleneklerle kadınların birilerine kuma verilmesini, ezilmesini önlemekti. Yani aileler , kadınlar 'Kanun önce resmi nikah kıyılması şartını koşmuş' diyebiliyor, baskılara karşı haklı ve yasal bir gerekçe ile direnebiliyorlardı. İptal kararı ile kadınların ellerinden baskılara karşı tek güçlü savunmaları alınmıştır.

İptal edilen düzenlemenin amacı, dini merasim yapılmasını engellemek değil, dini inançların kullanılarak kadın ve çocuk istismarının engellenmesiydi. Kadınların tek eşliliğinin, uygun yaş ve koşullarda evlenmelerinin, evlendikten sonra yönetsel ve ekonomik haklara sahip olmalarının, miras haklarının ve boşanırken boşanma hakkı başta olmak üzere nafaka ve tazminat haklarının kullanılmasında önemli hak kayıplarına sebep olacak bir ortam yaratılmıştır.

Evlenme akdinin “evlendirme memuru” önünde yapılması kadın ve çocuk haklarının, kadın-erkek eşitliğinin temel taşlarındandır. Evlenme memuru, nikâh işlemi için öncelikle evlenme şartlarının gerçekleşmesini arayacaktır. Tarafların Medeni Kanuna göre belirlenen “yaş” ta olması, “ayırt etme gücüne sahip olması” ve “evlenme engelleri – yakın hısımlık, evli olmak, bekleme süresi, belli hastalıkları taşımama–taşımaması” aranacaktır. Nikâh merasimi de şahitler huzurunda “aleni rızanın” açıklanması ile gerçekleşecektir. Konuya bu açıdan bakıldığında ve gerekçeleri okunduğunda, iptal edilen fıkraların Aile Düzenine Karşı Suçlar başlığında düzenlenme sebebi açıkça ortadadır.

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ile resmi nikâh önceliği kalkacak, dini törenle yapılan evlilik ve özellikle küçük yaşta olan evlilikler çoğalacak, çok eşliliğin önü açılacak ve bunların sonucu kadına karşı şiddet daha da artacaktır. Bu durum, kadının toplumsal hayatta desteklenmesi, sosyal konumunun düzenlenmesi ve kadının önündeki engellerin kaldırılması için pozitif ayrımcılık uygulamasının tamamen ihlaline neden olacaktır.

Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu bu iptal kararı ile kadını evlilik hayatında ikincil konuma düşürmüş ve kararda belirtildiğinin aksine eşitlik ilkesini kadın aleyhine ihlal etmiştir.

Anayasa mahkemesinin oy çokluğu ile almış olduğu bu karar, evrensel hukuk, insan hakları ve laiklik ilkelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Bartın Barosu Kadın Hukuku Komisyonu olarak kadınların temel haklarını ihlal eden, devrim kanunlarını, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş kanunlarını kadınlar açısından teminatsız bırakan bu vahim kararı şiddetle kınıyoruz. Konunun ve kararın takipçisi olduğumuzu ilgili kurumlarla paylaşır, kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Bartın Barosu Kadın Hukuku Komisyonu

  
 
 
 

25.04.2024
AV. FERHAT PARLATIR
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.